Cuma, Kasım 06, 2009

düşünmek taraf olmak demek,öyleyse onlar hangi taraftalar?siz hangi taraftasınız,ben hangi taraftayım?


birilerinin doğru söylemesi,birşeylere körü körüne bağlı kalmadan doğru söylemesi ne yazıktır ki biz insanoğluna itici geliyor.hele de bu doğru söyleyen Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerindeyse ve bazı düzensizlikleri yerip,onları sağlıklı bir devletten,gelecekten uzaklaştırmaya çalışıyorsa ...




bu topraklar üzerinde yıllar süren konular,yıllardır süren düzenler vardır.bu durumlar çerçevesinde her insanın da düşüncelerinin yoğrulduğu bir taraf vardır.herkes kendi tarafını seçer ve o tarafta saf tutmaya başlar.başlar belki ama tarafın başındaki lider ne derse he der,farklı düşünse dahi he der.ne de olsa o büyük baştır.ondan doğru kim bilebilir ki.öyle değil mi ya.


3 senedir siyasi bir düşüncenin gençlik kollarına girmek istiyordum.ama şöyle fikirlerimi savunabileceğim,doğru yoldan ilerleyebileceğim,eşitlikten,adaletten yana olup,öyle keskin taraflar çizmeyeceğim bir düşünce sisteminin içinde savrulup,beyin fırtınaları koparmak istemiştim.hangi kapıya bakarsam bakayım görüyordum ki liderin sözüne haşa tapılıyordu,at gözlükleri takılıyordu.siyaseti de farklı amaçlar için kullanıyorlardı kimileriyse.kimileriyse sokak sokak eylemlere karışıp,seslerinin hiçbir etkisinin olmadığını,sorularının cevaplarının polis copu olduğunu bile bile -ki kesinlikle eylemleri yanlış buluyorum,varsa da düzgün bir icraat bence öyle yapılmaz-bu duruma devam ediyorlardı.pekçoğu da gençliklerini çürüttürüyor,kullandırtıyordu diyelim.yani benim aradığım farklı düşüncelerin çarpışmasıyla ve dozunda hoşgörüyle ortaya çıkan genç düşüncelerden emare yoktu bu topluluklarda.çaresiz büyümeyi beklemeye karar verdim.şöyle 18ime gelmeliydim bi defa.


düşündüm durdum,hem sesli hem sessiz.ansızın annem duydu beni."yok öyle hayalini kurduğun bir yer"dedi.zaten hep karşıydı benim siyasi ateşime.korkuyordu,haklıydı.kendisi de gençliğinde girmiş,görmüş ama evlendiği için devam ettirememiş etkinliğini.pişman mı bilemem ama benim dünyanın en doğru düşünen adamı olsam bile düşüncelerimin farklı yönlere çekilip,yargısız infaz yapılabileceğinden korkuyordu.


anneme isyan edebilecek konumda değildim.haklıydı.benim düşüncemse "hep böyle elimiz kolumuz bağlı oturmalı mıydık?"tı.ama annem de haklıydı.


doğru söyleyenlere baktım tarih boyu.


onlardan genelleme dahi oluşturabilirdik.bir kısmı trafik kazası geçirmiş mesela.anımsıyorsunuzdur.


bir kısmı yaptıkları mesleklerden,icraatlarından uzaklaştırılmışlar.aklınızdaki isimleri satırlara yazdım kabul ediyorum.


bir kısmı da savcılığın soruşturmalarından yahut davalardan kaçamaz olmuş yazdığı yazılar yüzünden.he,aklımdaydı üst satırlarda,o kadar taraf deyince,düzenli olarak okuduğum yazarlardan biri de aklıma böylece gelivermişti.


Ahmet Altan...


bırakın birileri de konuşsun,bırakın birileri de düşüncelerini bağıra çağıra söyleyebilsin,bırakın birileri de yersin,birileri de barışçıl baksın dünyaya diyorum istemsizce bu ismi duyunca.


ne ondan Ahmet Altan ne de bundan.hiçbirimizin tarafında değil.kendi tarafında.hasret kaldığım düşüncelerden biridir kendileri.nitekim kendisi özgürlük ödülünü alabilmiş biri.doğru söyleyip,her seferinde her köşe yazısından ve düşünceden kovulmaya alışmış biri.


diyeceksiniz seninki de körü körüne bağlanmak değil midir?elbette değildir.ben sadece Ahmet Altan okumam.tüm gazetelerin köşe yazarlarını okurum.içlerinde Ahmet ALtan kadar desteklediğim de var,onu desteklediğimden daha fazlası da var,daha azı da.Ahmet Altanı okurken de,kendimce eleştiririm yapılması gerektiği gibi.olumlu yahut olumsuz.


eğer siz günde sadece kendi tarafınızın gazetesini okuyorsanız körü körüne bağlısınızdır.simgeleştirilmiş bir biçimde,hatta pek zaman putlaştırarak gazetenizin ismini gösterecek şekilde bakın ben ne okuyorum diye gösteriş yapmak niyetiyle çantanızdan gazetenizin ucunu çıkartıyorsanız,evet siz at gözlüklüsünüzdür.


düşünüp durmaya devam edeceğim.at gözlüklüler ne tarafta,doğru söyleyenler ne tarafta?diye.bir de ben ne taraftayım diyeceğim sanırsam.

düşünüp durmaya devam edeceğim.bakalım nereye kadar gidebileceğim...