Cuma, Haziran 04, 2010

bu nasıl bir dünya böyle!


Pazartesi sabahı,uykudan uyanıp koşarak salona gidip,durmadan çalan telefona cevap verdiğimde annemin "gemilere israilliler saldırmış" cümlesi, kulaklarımda birkaç dakika yankılandı.o an dünyanın aslında düşündüğüm kadar da güzel olmadığına karar vermem çok zor olmadı.ve ben o günden bugüne hayatımda başka bir engel bulunmamasına rağmen baş ağrısı çekiyorum.


günlerdir ben de tüm dünya gibi,beklediğimiz,ancak bu kadarını tahmin bile edemediğimiz o vahşi engelin detaylarını dinlemekteyim.iyi bir politikayla ve kışkırtılmaya gelinmeyerek dünyanın önüne bu vahşetin derecesinin sunulmasıyla İsrail,Obama veBerlusconi gibilerinin dışındaki insanlar tarafından kınandı.dışişleri diplomasiyi artırarak birçok toplantıya ve İsrail'e uyarıya imza attı.Türkiye halkıyla ve diplomasisiyle sesini yükseltti ve büyüdü.barış için tüm dünyanın haysiyeti oldu.ve tüm dünyanın takdirini aldı.isveç,yunanistan,ispanya bizimle beraber elçilerini çekti.


nitekim uluslararası sularda sivillerin insansız uçaklarla,askerlerle saldırılması kabul edilebilir bir durum değil.aksine sokaklara dökülüp,o insanların haklarının sonuna kadar,avaz avaz savunulması gereken bir durum.komşusu açken tok yatamayan,birçok ülke ve dinden, ablukayı delmek isteyen aktivistler,herşeyi göze alarak,bir dava uğruna yola çıkmış idealistlerdir.


o pazartesi bütün haber kanalları ekstra yayın yaptılar.ve ogünden beri de tüm yayınlarını olaması gerektiği üzre bu sıcak gündem üzerine yaptılar.Fatih Altaylıdan,Özge Özsağmana,Cüneyt özdemirden Balçiçek Pamire,Mirgün Cabasla Hakkı Devrimden Can Dündara herkesin programını gece geç saatlere dek tek tek dinlemeye devam ettim.hatta yaralıların Etimesguta indikleri akşam canlı yayın saatleri 3 den 5 e çıkmak durumunda kaldı.herkesin bir yorumu vardı.çoğu,tüm Türkiye gibi öfkeliydi,kızgındı,üzgündü.Türk medyasında cüneyt özdemir gibi medyacılar çok güzel ve büyük tepkiler verdiler İsraillilere.ingiliz bir talkshowcunun da bizimkilerden geri kalır bir yanı yoktu hani.


fakat olaydan 2 gün sonra medyadaki gündem yavaşça başka başka ve saçma saçma yönlere çekilmeye başlandı.bu sırada da israil,kendi yaptıkları vahşeti,komik delillerle meşrulaştırmaya çalışmaya devam ediyordu.


elimize geçen videoları izleyerek vicdanımız sızlayan bizler,bunu bırakıp insani yardımın islamiliğini tartışmaya başladık.en güzel yorum Abdurrahman Dilipaktan geldi;"bakın,her dinden ve her ülkeden insanlar var.hem siz gelmek istediniz de biz mi engelledik,gelseyediniz kimse size dur demezdi"bu durum "haklısınız" cevabıyla kapanır gibi oldu.yıllardır dibimizdeki savaşlara(bosna,çeçenistan,filistin) kulak tıkayan bizler,neredeyse,birazımız bir yüreklilik kervanına gönül koydu diye onları suçlu bile ilan edicek vaziyete gelecekdik .zira aramızdan ilancılar da çıkmadı değil.


kim olduklarından evvel,bu haksızlığa ve zalimliğe ,gazzede insanları öldürenlere öfkeli bu halkı küçümsediklerini belirtmeli.fildişi kulelerinden bakan her kesimden rastlayabilceğimiz bu insanlar,dünya barışından yana olan bu insanları,kendilerine ait sahte zeytin dallarıyla bir köşeye ittirdiler.neymiş,banalmış.neymiş,gitmeselermiş.bir de Hitleri birden sevivermişler,vahşilermiş,faşistlermiş.bir kere nerde gördün Osmanoğulları Türklerin vahşi ve barbar olduklarını?savaşlarda bebeklerimiz başka milletlerce öldürüllüp,bacılarımız tecavüz edilip,sonra da evlerinde ateşe verilirken,bizler sadece savaşan askerlerle çatışmışızdır.aç bak tarih kitaplarına!İstanbulun fethinde hiçbir yabancıyı dışlamamış,aksine hoşgörüyle bağrımıza basmışızdır.İspanyadan kaçan Musevileri sahiplenen de benim atalarımdır.şimdi bize geri dönüp tekmeyi atan israillilere öfkeli bu millet.sadece biz de değil,tüm dünya öfkeli.gitmeseler miymiş?sen güzel güzel yaşa.kimse sana dokunmayacak.herkes ölsün sen yaşa e mi?sıkılmışmışlarmış.Allah Allah.


şimdi bunlar kim say say bitmez elbet.dedim ya her yerden çıkabilir bu insanlar.ama biri var ki...


daha birkaç hafta evvel şaşırmıştı zaten bizi.Baykal skandalında ilk açıklamada "pensilvanyayla alakası yok" denilmişti.sonra da bir yakını röportaj verip,Baykalı karizmatik bir lider olarak tanımladıklarını açıklamıştı.bizse onları birbirlerine karşıt bilmekteydik.sonra olimpiyatçılarını-belki barışa desteklerdir diye çıkarmışlardır diye düşünsem de beni şüpheye çekmiştir- m.ali birandla sarkı söylerken,az sonra kanalı değiştirdiğimizdeyse cüneyt özdemirle konuşurken bulmuştuk.D&R da da Fetullah Gülenin kitaplarına rastlamış ve Aydın Doğanla olan ilişkisine şaşırmıştık.dindar biri olarak da şunu diyebilirim ki,dini de kendi kafasına göre yorumlayan bu adamlar,cuma günü oraya çıkarak "İsrailden izin alınmalıydı" demiş,İHH ya da apaçık"hakettiniz" demişlerdir.bilirsiniz,zaten İsrail de izin vere vere helak olmuştur,ambargo da o sebeptendir ya!!


benim kültürümde eğer o gün şehit varsa vatanda ,tüm eğlenceler iptal edilir diye bir bölüm vardır.pazartesi günü herkes gibi ben de acılara sahiptim.iskenderundaki şehitlerimiz ve İHH gemilerinin saldırıya uğraması en büyük acılarımdı.ogün gitar kursumu iptal ettim.bir de gitar tıngıtatamazdım ya!olayların seyri peşinde üzüldüm,yoruldum,destekledim gönüllüleri.biz Türklerin ve Türkiyenin büyümesine,sesinin çıkmasına sonuna kadar destek oldum.biz barışa destekçilerdik.eş zamanlı olarak ülkede birçok etkinlik de ertelendi.Altın Koza gibi.ancak ertesi gün birileri Türkçe olimpiyatlarında tüm"gönüllüleri" de salona doldurarak pekçok ülkeden gelen çocuklara şarkılar türküler söyletti ve eğlendi.o gönüllüler de fotoğraf makinalarıyla ne derece eğlendiklerini bizlere aktarmış oldular.yüzlerindeki sırıtmayı görmeye o günkü yürekler dayanmazdı.düşünsenize insanlar vahşi İsrail askerlerinin elinde sürekli sorguya ve dipçiklere mağruz kalmakta,aynı esnada ülkesindeki bir kesim de eğlencede.o eğlenenlerin,yakasında siyah kurdele vardı belki ama akıllarında zevk ve sefadan başka hiçbir dert yoktu.sözde barışın adı da tam olarak buydu işte.bende zerre kadar kalmış iyi düşünceleri de böylelikle yok etmiş oldular.kim kimin maşası,kim ne düşüncede herşey bu olayla ortaya dökülmüştü.dışarıdan bakıp züppe diyecelekleri o saçı uzun kulağı küpeli üniversiteli gençler sokak sokak cadde cadde avaz avaz dünyaya barışı haykırırken,onlar el çırpma derdindeydi.gördük!


geriye dönenler,ülkesindeki desteğe bir yandan sevinirken,bir yandan da İsraildeki Mossad sorgunun benzerini ülke medyasında da geçirmekten dolayı üzülmüşlerdir.


gazzeye barış götürmekde kararlı olan bu insanlar,filistine dibindeki mısır dahi kötü davranırken,onlar cesur davrandılar.


fakat tekrar aynı teşebbüs bugünlerde dile getirildiğinde başbakan izin vermedi.haklıydı,zira İsraillilerin ne derece vahşi olduklarını bu derece bilmiyorduk,bize bunları yapacak cesareti olduklarını bilmiyorduk.bir ses olurduk diye düşündük.bundan sonrası insanları bile bile öldürmek olur.ama bu davanın devamı nasıl olmalı bilmemem.ama şunu biliyorum ki ambargo kalkmalı.hangi çağda yaşıyoruz?başka ülkelerden gemiler yine de hareket etmekte. bu yazıyı yazdığım sıralarda o gemiden de bir haber alınamadığını öğrendim.


ülkedeki haksızlıkları engelleselermiş diyenler de var.yazık!Haitiden filistine yardım için koşan her bir ülkeden grup bunlar.zaten ülkedeki haksızlıkları engellemeye çalışan bir dolu insan var.onlardan da var.ama kimi meslekten ihrac edilir,kimi dinlenmez,kimi sürülür.hizmet et ödülü budur.ülkedeki adalet heykelinin gözü de açıktır.taraflıdır.iktidar muhalefet Hsyk Anayasa mahkemesi asker çatışmasından en küçük birim çatışmasına dek sonuç AHİM de nefes alıyor.açtırmayın isterseniz ağzımı.sahi,bunu diyenler,siz ne yaptınız?


neyse...artık feryatlarıma son veriyorum.


son olarak ;


şehitlere,tüm şehitlere de Allah'tan rahmet dilemek en büyük şiarımız olduğunu belirtmek istiyorum...